17 Nisan 2008 Perşembe

Çocuk istismarini DURDURUN!


Ganne cok guzel sosyal icerikli bu mime davet etmis beni.
Malesef hergun gazetelerden, televizyonlardan yuz kizartici, icler acitici, insani insanligindan utandirici haberler aliyoruz Cocuk Istismari ile ilgili :(
Anne olduktan sonra daha anlam ifade ediyor bu konu elbette.
Bu baglamda alakali gordugum daha az once bir arkadasimin gonderdigi maildeki yaziyi da eklemek istiyorum. Kaynagini bilmiyorum, bilen varsa lutfen belirtsin, ekleyeyim.

*****
Ben anne olmasaydım eğer...

Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir
alanda rekorumu kıramayacaktım.

O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar
değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.

Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da
uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını
zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına
koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar
kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz
kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı
dönme yeteneğini kazanamayacaktı m.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla
girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi
hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir
boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktı m.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktı m.

Annesinden zorla ayırdılar diye 'Uçan Fil Dumbo!' çizgi filminde böğürerek
ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte
kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı
ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin
kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktı m.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı .

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma
daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı
yapmayacaktım.

Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı
öğrenemeyecektim.

Sen olmasaydın eğer ben asla 'anne' olmayacaktım.

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna
inanmayacaktım!
*****

Ve gelelim mime... Gerilere, cocuklugumuza gitmemiz ve bizi cok etkileyen bir sarkiyi paylasmamiz gerekiyor. Hemen ilk asamada aklima gelen bir sarki olmamisti acikcasi, ta ki bu satirlari yazana kadar! Emel Sayin'in "Yagdir Mevlam Su" sarkisi aklima dusuverdi! Kucuk yasima ragmen ( ilkokul caglari,belki daha da kucuk?)beni cok etkilerdi. Emel Sayin hissederek, gozunden yaslar akitarak seslendirdigini hatirliyorum. Zaten kendisini cok sever ve begenirdim, favori sarkicilarim arasinda idi :)


Iste sarkinin sozleri:

Çatlayan dudaklara sararan yapraklara
Kuruyan topraklara yağdır Mevlam su

Alev saracak kadar yandım yanacak kadar
Suya kanacak kadar yağdır Mevlam su

Toz duman savrulurken gül çimen kavrulurken
Can tenden ayrılırken yağdır Mevlam su

Suya hasret güllere sana açık ellere
Tutuşan gönüllere yağdır Mevlam su


Yan dairedeki su sistemindeki sorundan dolayi, tum sitenin sulari bir gundur kesikti, halimize de cok uygundu bu sozler.SU ne kadar buyuk bir nimet, susuzluk ne kadar zor tekrar anlamis olduk...


13 yorum:

  1. Annelikle ilgili yazinla aglattin, Allah seni aglatmasin, e mi?

    Betul
    Rustic

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bir metin. Hepsini bire bir yaşadım desem, pek çoğumuz gibi. Allerjik astımı nedeniyle Can, zor nefes alıp, zor yutkunurken nefes almaya, yutkunmaya çalırken bulmuştum kendimi. Sanki onun yerine, onun için. Annelerimizi, anne olduktan sonra anlamamızın nedeni bu işte. Yavruna bakarken için titrer. Koca delikanlı oldular, oğullarımın arkasından bakarken içim titrer hala.

    Sevgiyle, Nane Limon

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar güzel ne kadar içten duygular.5 aylık bir kızım var ve sizi o kadar iyi anlıyorumki okurken gözlerimdeki yaşlara engel olamıyorum olmakta istemyorum zaten.Artık içinde anne, çocuk yada bebek kelimesi geçen her cümlede duygulanıp ağlayabiliyor sol yanıpta bişeyler kıpıdadığını hissedebiliyorum.Sanki biri kızım içime düştüğünde düğmeye bastı ve öylece bıraktı.Dilerim Rabbim isteyen ve hakeden herkese bu duyguyu nasip eder.Hakeden diyorum çünkü çocuğunu herkesten önce kendi istismar eden döven hatta satan öyle kötü insanlar varki insan kelimesini kullanmak bile insani kalır.O yüzden doğurandan çok büyüten bakan onun için gözyaşı döken anne.Ve bu güzel duyguyu esasında isteyen herkes tadabilir bakıma muhtaç bir yerlere öylece bırakılmış o kadar çok bebek varki çocuğum olmasaydı ki hala maddi durumum yeterli olursa istiyorum evlat edinebilir.Bundan çekiniyorsanız koruyucu aile olabilirsiniz.Hem siz hemde bakacağınız bebek mutlu olur.Alacağınız sevapta cabası.Çok uzattım biliyorum ama konu çocuk istismarı olunca bunlar hemen aklıma geliveriyor.Mutlu kalın.
    Allah yavrunuza sağlıklı uzun ömürler versin.

    YanıtlaSil
  4. canım günaydın hayırlı cumalar bende bir anneyim çok güzel yazmışsın
    canım senin ve bütün müslüman aleminin kutlu doğum haftamızı kutluyorum sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar,

    Biz yani Selcen ve Evren bir etkinlik hazırlamaya karar verdik. Karar verdik vermesine ama bir yandan da bizi bir telaş aldı ne yapalım diye. İstedik ki etkinliğimiz hem herkesin yüzünde bir tebessüm oluştursun hem de gönüllerimizi küçük hediylerle biribirine bağlasın. Sonunda karar verdik, yaklaşan anneler gününü de düşünerek ANNELER GÜNÜ & KALPTEN GELEN GÜZELLİKLER etkinliğini başlattık.

    Katılmak isteyen blogcu arkadaşlar
    annelergunu.kalptengelen@gmail.com’ a ad, soyad, blog adresleri ve hediyelerinin gelmesini istedikleri adreslerinin yazılı olduğu bir mail atacaklar ve 10 Mayıs’ta yapılacak kura sonucunda birbiri ile eşleşenleri biz 11 Mayıs’ta mail ile bilgilendireceğiz böylece herkes sadece kime hediye alacağını öğrenmiş olacak. Ancak hediyeniz geldiğinde kimden geldiğini öğrenebileceksiniz. Hediyeleriniz elinize ulaştığında da bloğunuzdan yayınlayacaksınız. Eee bu arada annelerin, anne adaylarının ve geleceğin annelerinin de anneler gününü kutlamış olacağız. İsterseniz yurt dışından isterseniz yurt içinden nereden olursa olsun etkinliğimiz herkese açık. İstediğiniz her şeyi hediye edebilirsiniz kendi ördüğünüz bir şal, yaptığınız bir reçel, bulunduğunuz yere ait yöresel bir şey, pastacılık malzemeleri, kitap vs vs vs… Hepinizi bekliyoruz.


    Son Katılma Tarihi: 10 Mayıs 2008
    Hediyeyi Ulaştırma Tarihi: 10 Haziran 2008
    Hediyelerinizi Bloglarınızda Bizlerle Paylaşma Tarihi: 12 Haziran 2008

    YanıtlaSil
  6. Cok harika...

    zevkle okudum....

    YanıtlaSil
  7. ben geldiiim

    emeğine sağlık canım

    çok güzel yazı canım
    inşallah bende anne olursam bu satırları döktürebilirim
    bende yorgunluğumu
    atayım dedim şu 5 ama
    nerde anacım gripten yatağa düştüm bu seferde
    bugün ayağa kalkar kalkmaz hemen size koştum
    sevgiler canım

    YanıtlaSil
  8. Lamacım yazıya bayıldım. Anne olmadıgım halde bayaa etkilendim. Anne olunca (inşallah) daha bir yurekten hissederim herhalde yazılanları. :)
    Mime katıldığın için teşekkürler.
    Opuyorum Zeynep'i ve seni. :)

    YanıtlaSil
  9. Bu cumlelerin uzerine daha ne soylenir bilmiyorum . ben diyorum ki Dunyay gelmis olan tum kadinlarin anne olmasi diliyorum hherkezin bu kutsal duyguyu yasamasi icin dua ediyorum .
    http://lezzetsefasi.blogspot.com

    YanıtlaSil
  10. lamam fonun degismis bacim sayfana girince baskasinin sayfasina girdim sandim :((

    YanıtlaSil
  11. yazın çook güzl . butun anneleri anlatıyo. çok süper yazmışsın yüreğine sağlk

    YanıtlaSil
  12. "Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte
    kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı
    ısıtmayacaktı yüreğimi."
    İşte bu kelimeler, gözlerimden birkaç damla yaşın akmasına yetiverdi. annelik ne de olsa...
    BETÜL ERDOĞAN

    YanıtlaSil
  13. Annelik hakkındaki düşüncelerinize aynen katılıyorum. Anne olmadan önce rahat bir yaşantınız oluyor ama, artık onsuz bir hayat düşünemiyorsunuz, öyle değil mi? Anne olmak böyle bir şey işte.

    YanıtlaSil

Yorum alinca o kadar cok mutlu olurum ki kanatlanip ucarim sanki... Hadi ucur beni okuyucu ;)